Şüphesiz ki her ebeveyn, çocuğunun başarılı olmasını hedefler.
Şüphesiz ki her ebeveyn, çocuğunun başarılı olmasını hedefler. Aynı zamanda her çocuk da takdir edilmek- onaylanmak ve övülmek ister. Başarısız bir karne en başta çocuklar için demotive edicidir. Bunun yanında ebeveynler tarafından da yargılanmak, eleştirilmek, cezalandırılmak ekstra bir mutsuzluk yaratmaktadır. Peki bu başarı yada başarısızlık sadece çocuğa mı aittir?
Yapılan araştırmalar, başarı ve başarısızlıkta %50 çocuğun, %30 ailenin, %10 sosyal çevrenin ve %10 okulun sorumlu olduğundan söz etmektedir. Karne, dönem sonu geribildirimi şeklinde nitelendirilmeli ve bu süreçten sorumlu olan herkesin başarı veya başarısızlığın sorumluluğunu üstlenebilmesi gerekmektedir, sadece çocuğun değil.
Başarıyı sadece notların kaç olduğu ile değerlendirmek yetersizdir. Başarı içinde zihinsel, sosyal ve psikolojik süreçleri de barındırmaktadır. Her çocuğun gelişimi farklı ve diğerlerinden bağımsızdır. Özellikle karne dönemlerinde, baskıcı ve mükemmeliyetçi anne- baba tutumlarında gözlemlenen eleştirme, cezalandırma ve diğerleriyle kıyaslama çocuğun kendini değersiz hissetmesine yol açmaktadır. Çocuklar bu olumsuz tutumların karşısında genellikle kaygı- özellikle sınav kaygısı-, özgüven problemleri ve depresyon problemleri yaşamaktadırlar.
Başarı yada başarısızlık bir anda ortaya çıkmaz, birikimsel bir süreçtir. Eğer evinizde kitap okuduğunuzu çocuğunuz hiç görmediyse ve ona sürekli ‘kitap okumalısın, bu çok önemli’ şeklinde komutlar verirken siz televizyon karşısındaysanız, nasıl model olacağınızı ve samimi gelebileceğinizi düşünüyorsunuz?
Başarı sorumluluk gerektiren bir süreçtir. Sorumluluk bir anda gelişemez. Eğer okul dönemine kadar çocuğunuza hiç görev vermediyseniz (oyuncaklarını topla, odanı topla vs.) bir anda okul görevleri karşısında bocalayacak ve muhtemelen devamlı sizin desteğinize ihtiyaç duyacaktır. Yaş ilerledikçe bu sizi yoracak ve tepkilerinizin dozu artacaktır. Sorumluluk bilinci, içinde alışkanlık da barındırır. Bu nedenle çocuğumuzla ilişkinizde ona nasıl model olduğunuzu, beklentilerinizin ne kadar gerçekçi olduğunu ve bu beklentilere ulaşması için ona nasıl bir alt yapı hazırladığınızı değerlendirmeniz gerekmektedir.
Her çocuğun öğrenme ve çalışma stili farklıdır. Eğer dönem sonu çocuğunuz başarısız ise, bu bir şeylerin değişmesi gerektiği anlamından başka bir içerik taşımamalıdır. Bu süreçte hem anne- baba olarak sizler özeleştiri yapmalı hem de çocuğunuzun eğitim hayatında ihtiyacı olan faktörleri, eksiklikleri iyi analiz edebilmelisiniz.
Bütün çocuklara iyi tatiller dileriz…